Barıştık Mı?
Müzik seversiniz, yeni bir şeylerin arayışındasınız, çok şans vermediğiniz enstrümanlara odaklı isimler arıyorsunuz, hatta diyorsunuz ki bu batı enstrümanlarından -misal TROMPET- Ortadoğu ve Türk makamları büyüsüyle salınsa ortalıkta, nasıl olur? Böyle bir şeyler hayal ediyorsunuz ve karşınızda ta ta ta taam! Barıştık mı, T.E.A.R beliriyor.
Barıştık mı, trompet sanatçısı Barış Demirel’in kullandığı mahlas. 2011'de düzenlenen Roxy Müzik Günleri'nde birinci olan Barış, iki şarkılık ilk maxi-single albümünü 2012'de çıkarmıştı. İlk Long Play albüm de bu yıl geldi. İsmi T.E.A.R. Bu isim, albüme katkıda bulunan diğer müzisyenlerin baş harfleri. Albümde bir gözyaşı etkisi de var mıdır bilmem ama bence şarkılar uzay boşluğunda, çiçekli bir çayırda, denizi gören bir tepede salınıverme etkisi yaratıyor.
Müzikal açıdan bakacak olursak Barıştık mı, trompet odaklı, çoğunlukla enstrümantal, makamı bol, ortam seslerinden kaçınmayan, caz, ambient, rock, shoegaze ve avangart harmanı bir tür icra ediyor. Bunların içinde en çok ‘macun’lar yapmayı sevdiğini söylüyor Barış. ‘Macun’un tanımını ondan duyunca kendi kendime "Heh işte,” dedim. Yıllardır, “Nağmeli nağmeli var ya böyle hani…" diye parmaklarımı birbirine sürterek tarif edemediğim o hoşluklar meğer halk arasında ‘macun’ olarak biliniyormuş. Nazlı müzik, salınan müzik, ay ay ay müziği yani. Ayrıca "Yeri geliyor, gitarı tuzlukla çalıyoruz." cümlesi de bana arayış halindeki bir müzisyen için pek güzel geldi.
Bu albümde 6 şarkı var. Kitapları kapaklarına, filmleri afişlerine, şarkıları da isimlerine göre seçmeye meyiliniz varsa Barış'ın şarkı isimleri sizi anında tavlayacaktır. Ama bunun yanı sıra albümdeki 6 şarkının 6'sı da çok güzel seslere ve hikayelere sahip.
Sağ baştan sayıyorum. Ağahamam Apartmanında Bir Çiçek; Marş havasında başlayan bu güzellik Çukurcuma dolaylarına selam gönderiyor. (Buna özellikle bu kısmı bonus olarak eklemek istiyorum) Verdiği his: kavurucu sıcak bir gün, inanılmaz dik bir yokuşu çıktıktan sonra en tepeye vardığınız vakit gördüğünüz muhteşem manzara karşısında havlu atarak gülümseme hissi.
Aşk Fezalarında Meşk Astronotu; Bu şarkıda gitar ve davulun dışında Barış'ın sesi de var. Bu kişisel bir belirtidir ki sesi oldukça iyi.
Temmuz; Bu bir dostluk parçasıymış, bestesi de Taner Yücel'e ait.
Bium Bium Bambalo; İsmi tanıdık geldi değil mi? Sigur Rós yerine bir de Barış'tan dinleyelim bu İzlanda ninnisini.
Peri II; Ömer Sarıgedik'in eski Peri'yi remixlemesi sonucu ortaya çıkmış bu parça. Elektroniği, ritmi bol on numara bir şey olmuş.
Beddua; Bu şarkıya eşlik eden çok tanıdık, pek sevdiğimiz kadife bir ses var: Sumru Ağıryürüyen. Sumru, şarkıya doğaçlama çığlıklarıyla eşlik etmiş. Çok iyi etmiş.
Albüme odaklandık ama siz Barış'ın diğer şarkılarına da bir göz atın. Zaten albümle hızınızı alamayacağınıza eminim.
Sizi, bol macunlu dakikalarla baş başa bırakıyorum!
https://open.spotify.com/artist/68hyI0netn3O9mLpqWlwVd?si=09x0VQSAQCmdV800vyroCw
*Bu yazı, şu an erişimi bulunmayan Nimbus mag isimli dijital kültür mecmuası için 2015 yılında yazılmıştır.
Barıştık mı, trompet sanatçısı Barış Demirel’in kullandığı mahlas. 2011'de düzenlenen Roxy Müzik Günleri'nde birinci olan Barış, iki şarkılık ilk maxi-single albümünü 2012'de çıkarmıştı. İlk Long Play albüm de bu yıl geldi. İsmi T.E.A.R. Bu isim, albüme katkıda bulunan diğer müzisyenlerin baş harfleri. Albümde bir gözyaşı etkisi de var mıdır bilmem ama bence şarkılar uzay boşluğunda, çiçekli bir çayırda, denizi gören bir tepede salınıverme etkisi yaratıyor.
Müzikal açıdan bakacak olursak Barıştık mı, trompet odaklı, çoğunlukla enstrümantal, makamı bol, ortam seslerinden kaçınmayan, caz, ambient, rock, shoegaze ve avangart harmanı bir tür icra ediyor. Bunların içinde en çok ‘macun’lar yapmayı sevdiğini söylüyor Barış. ‘Macun’un tanımını ondan duyunca kendi kendime "Heh işte,” dedim. Yıllardır, “Nağmeli nağmeli var ya böyle hani…" diye parmaklarımı birbirine sürterek tarif edemediğim o hoşluklar meğer halk arasında ‘macun’ olarak biliniyormuş. Nazlı müzik, salınan müzik, ay ay ay müziği yani. Ayrıca "Yeri geliyor, gitarı tuzlukla çalıyoruz." cümlesi de bana arayış halindeki bir müzisyen için pek güzel geldi.
Bu albümde 6 şarkı var. Kitapları kapaklarına, filmleri afişlerine, şarkıları da isimlerine göre seçmeye meyiliniz varsa Barış'ın şarkı isimleri sizi anında tavlayacaktır. Ama bunun yanı sıra albümdeki 6 şarkının 6'sı da çok güzel seslere ve hikayelere sahip.
Sağ baştan sayıyorum. Ağahamam Apartmanında Bir Çiçek; Marş havasında başlayan bu güzellik Çukurcuma dolaylarına selam gönderiyor. (Buna özellikle bu kısmı bonus olarak eklemek istiyorum) Verdiği his: kavurucu sıcak bir gün, inanılmaz dik bir yokuşu çıktıktan sonra en tepeye vardığınız vakit gördüğünüz muhteşem manzara karşısında havlu atarak gülümseme hissi.
Aşk Fezalarında Meşk Astronotu; Bu şarkıda gitar ve davulun dışında Barış'ın sesi de var. Bu kişisel bir belirtidir ki sesi oldukça iyi.
Temmuz; Bu bir dostluk parçasıymış, bestesi de Taner Yücel'e ait.
Bium Bium Bambalo; İsmi tanıdık geldi değil mi? Sigur Rós yerine bir de Barış'tan dinleyelim bu İzlanda ninnisini.
Peri II; Ömer Sarıgedik'in eski Peri'yi remixlemesi sonucu ortaya çıkmış bu parça. Elektroniği, ritmi bol on numara bir şey olmuş.
Beddua; Bu şarkıya eşlik eden çok tanıdık, pek sevdiğimiz kadife bir ses var: Sumru Ağıryürüyen. Sumru, şarkıya doğaçlama çığlıklarıyla eşlik etmiş. Çok iyi etmiş.
Albüme odaklandık ama siz Barış'ın diğer şarkılarına da bir göz atın. Zaten albümle hızınızı alamayacağınıza eminim.
Sizi, bol macunlu dakikalarla baş başa bırakıyorum!
*Bu yazı, şu an erişimi bulunmayan Nimbus mag isimli dijital kültür mecmuası için 2015 yılında yazılmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder