Pembe Nine ve On Altı Evliyasının Hikayesi


*Okurken dinlenmesi önerilir: Armand Amar - Poem Of The Atoms



Pembe nine, çınarların altında beyaz sarıklı on altı adam görüyorsa bu kimin suçu?
Koltuk altlarını elleriyle yoluyorsa, evi ekşiden yoğurt kokuyorsa?
-
Elinde evladiyelik bakır tası, şalvarı ilikli kırışmış kasık derisine, bilekleri kıskandırırken en şıkır halhalları sabah ezanından sonra yemliyor tavukları
Pembe ninenin gözü üstü kaplanmış gri bir tabaka ile
Konak desen yeridir koca merdiven-saha yaşıyor kendi başına
Çürümüş dutlar bir bir dökülüyor bahçesine, bulamaç oluyor yerler
Evin bir holü var kış oldu mu ağızda buhar, yaz oldu mu dağ başı zaar
Pembe ninenin mutfak hep et kokar, et bağlamış tezgâhları, tezgâhlarda mora çalmış sızan kurban kanları
Derlermiş ki gençken pek güzel kadınmış vesselam: keman kaşları, baygın bakışları, peynir gibi teni, ahu gözleri.
Bir gündü işte o gün seslenmiş usulca gidenin ardından,
"seni sevdiğim zaman kadife tüylü bir geyik ormanda su içiyor"
-
Pembe renk midir, renk ninemi hak eylemiş midir?
Pembe, kırmızı ile beyaz ise; kırmızı, şarap mıdır?
-az sazını tıngırdat bey, keyfimizi bulalım,
Doldur kadehleri rüveyda, bugün de² sarhoş olalım.
*
“gül susar, çiğdem uyanır, tüfek başlar, konu değişir.”
Gece uluyan bu itlerin savaştığı neydi?
Benim, bayır başından topak yapıp uçurduğum saç nereye yetti?
Tutmayacak dileğim hatırına kayan yıldızın-
Dehlediğimiz, yuva belleyip tahtalar çaktığımız ağacın bizden gizli bildiği neydi?
Neydi de biz böylece sustuk kaldık?
Ne söyleyeceksek şuncacıkken fezaya saldık
Mıkırdanma dediler
Böylece, sırrı duyan olmadı. Unutuldu her şey gibi, biz de unuttuk.
Mesela güneş, önümüzde dirim dirim battı
Sesim soluğum penceresi altında bir ileri bir geri sallandı
Acı duydukça zevk alacaktık yuvarlanışından avuç içi kadar bir portakalın
Buna karşın kırıntılanmış bir somun etmedi kuşkularım
Üst mahalle eğleşiyor bir devlet kutlaması halinde
Sevinsinler hak hukuk bilemem ama bak ne diyorum
Ben, sinime yansıyan güneşi hiçbir vakit geri çevirmedim.
Zamanında hoplayan dizlerdeki morluklara şimdi şeker değmesin.
***
Bir pembe nine vardı entarisi leylak,
Nine ve on altı evliyası çınar altında
Gülüyor, eğliyor, def çalıyor
'Hahayt' diyor bir de
'Yaşayacağım varmış.'




*Bu şiirimsi Peyniraltı Edebiyatı Dergisi'nin 7. sayısında yayınlanmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yazmama'ya Dair - I

Koca Bey ve Titrek Fincan Hanım

A Walk To Remember