Kutlukhan Kutlu ile Ziplenmiş H.P Kuşağı


Seriden sonra birkaç ısınma sorusu;

Rowling’in kitabın içine LGBT karakter koymayıp en sonunda “Dumbledore gaydi, bilmiyor musunuz?” minvalinde bir açıklama yapması hakkında ne düşünüyorsunuz? 
Bitmiş bir metne yaratıcısı tarafından sonradan yapılan bu tür eklemeler bana bir okur olarak biraz eğreti gelmiyor değil; yazarın belirtilmesini önemli gördüğü bir bilgi varsa ona metinde yer verse daha iyi olurdu diye düşünürüm genelde… Ama belki de yazar bunu özellikle böyle yapmayı tercih etmiştir, dediğiniz sebeple ya da çok bağlantılı olmayan başka bir sebeple.

Ortaklaşa giriştiğiniz bu muazzam çeviriler yaratıcılık hususunda çok övgü aldı. Özellikle biz H.P fanı olmanın yanı sıra birer Kutlukhan Kutlu ve Sevin Okyay fanı olarak da büyüdük ve orijinalleri kadar yaratıcı kelimelerinizin hayranı olduk. Bu kelimelere nasıl karar verdiniz ve favori çeviriniz nedir?
Öncelikle, sözleriniz için çok teşekkürler.
Çeviride hem bölüm bazında paylaşım yapıyorduk (“bir bölüm sen, bir bölüm ben” yöntemiyle aşağı yukarı eşit sayıda bölüm çevirerek) hem de belli çeviri işlerini bölüşmek şeklinde. Mesela şiirleri ve bilmeceleri Sevin Okyay çeviriyordu, Quidditch bölümleri ve tezahüratlarını ise genellikle ben çeviriyordum. Mesela en sevdiği karakter olan Sirius mutlaka “onun elinde” ölmeliydi – ki öyle de oldu! Terimlerin (yaratık isimleri, büyülü nesneler, lakaplar, büyüler, yerler, vs.) çevirisi ise benim işimdi. Bazen bir terim için bana hayli tatminkâr gelen bir karşılık buluyor, onu Sevin Okyay’a gösterip ne düşündüğünü soruyordum. Bazen ise bir karşılıkta karar kılamıyor, kenara birçok, bazen onlarca karşılık yazıyordum, sonra da beraberce onların içinden bir tane seçmeye çalışıyorduk - ki çok zor olabiliyordu bu karar süreci, bazı terimlere kitabı gönderdikten sonra bile kafamdan karşılık bulmaya devam ediyordum. Sevin Okyay’ın anlatmayı çok sevdiği bir “neredeyse matbaaya gidecek olan kitapta hâlâ terim değiştirmeye çalışmak” vakası vardır mesela.
İlk olarak kelime köklerine inmeye çalışıyordum, yaratılmış bir kelimenin hangi kökten türetildiğini bulmak için. Bu kökün anlamının ve çağrışımlarının önemli olduğunu düşünüyorsam, aynı kökün Türkçe karşılığından tekrar bir kelime türetmeye çalışıyordum. Ancak “ses”in anlamdan daha önemli olduğunu düşünüyorsam bu sefer de o sesin uyandırdığı hissi Türkçede yeniden yaratmaya çalışıyordum. Bu bazen o sesi doğrudan Türkçeye uyarlamak, bazen de benzer bir his yarattığını düşündüğüm başka bir sesten yola çıkmak şeklinde oluyordu. Rowling’in terimleri üretirken ne derece oyunbaz davrandığı (ki çoğunlukla öyleydi) çok önemli bir kriterdi ve bu oyunbazlığı, kelimedeki komiklik ve kıvraklığı bir şekilde Türkçede yakalamak başlıca hedef oluyordu.
Şahsen en memnun kaldığım terim çevirisine gelince… Bir tane söylemek imkânsız gibi benim için. Ama mesela Düşünseli, Büyüceşura ve Seherbaz karşılıkları konusunda baştan beri içim çok rahat olmuştur. Patlar-Uçlu Keleker ve Buruşuk-Boynuzlu Hırgür gibi karşılıkları da kağıda ilk yazdığımda epey eğlendiğimi hatırlıyorum.

Kitaba alternatif bir son var mıydı kafanızda, yoksa bu son nihai bir son muydu?
Açıkçası “on dokuz yıl sonra” geçen o son bölüm hariç aşağı yukarı böyle bir son bekliyordum.

Birlikte kitap çevirirken yaşadığınız bir olayı anlatabilir misiniz?
Olaydan çok süreç niteliğinde olsa da, üçüncü kitabın (Azkaban Tutsağı) takvim gereği çok sıkışık olan çevirisinde aynı odaya kapanıp kitabı bitirene kadar (yanılmıyorsam üç haftadan kısa sürmüştü) çalışmamızı unutamıyorum. Bunun dışındaki tüm kitaplarda herkes kendi bölümünü kendi evinde çeviriyordu, kontrol için bir araya geliyorduk sadece. O kontrol okumalarında zaman zaman takışmalarımız bayağı komikti ama!

Gelelim anket kısmına.

Favori protogonist: Dumbledore (Önceden Lupin’di, son iki kitapta Dumbledore öne geçti)
Favori antogonist: Kitaplarda Bellatrix. Filmlerde Voldemort.
En  sevdiğin büyü: Cisimlenme / Buharlaşma.
Bir büyü ekleyecek olsan ne olurdu? Ziyadesiyle büyü var zaten ama… zaman durdurma büyülerini hep sevmişimdir.
En çok kimin ölümüne üzüldün? Normalde Sirius Black diyeceğimi sanırdım ama… şartlarını düşündüğümüzde, galiba Dumbledore.
Ölmeyenler içinden kimin ölmesini isterdin? Kimsenin desem?
Aklında kalan replik: Doğrusu Rowling’in favorisini ben de çok seviyorum: “Elbette kafanının içinde olup bitiyor, Harry, ama bu niçin gerçek olmadığı anlamına gelsin ki?” (Ayrıca Luna’nın incilerini de hep sevmişimdir.)
Sadece bir filmde ya da birkaç sahnede görülen küçük rollerden hangisi favorindi? Mızmız Myrtle bana her zaman komik gelmiştir. Ama bu vesileyle filmlerin buharlaştırdığı bir karakteri anmış olayım: Muhteşem Sir Cadogan. Kitaplarda gülmediğim bir sahnesini hatırlamıyorum neredeyse. Meydan okumalarını çevirmesi de çok zevkliydi.
Favori Karanlık Sanatlara Karşı Savunma öğretmenin kimdi? Lupin.
Sen Hogwarts'ta bir ders verecek olsan hangi dersi vermek isterdin? Garip olacak ama Astronomi.
Hangi ailenin kanını taşımak isterdin? Soy ayrımcılarına pabuç bırakmayalım, muhtemelen Hermione gibi “Bulanık” olmak isterdim.
Kitaba hangi sahnede müdahale etmek istedin? Ben öyküyle asgari düzeyde mücadele eden bir okurum, her şeyi yazıldığı gibi kabullenirim. Ama Sirius Black’in ölümünü takip eden kısımda onunla bir şekilde iletişim kurdurmak istemedim değil.
Quidditch oynasaydın hangi mevkide oynamak isterdin? Kovalayıcı. Biliyorum, biliyorum, hepimiz Arayıcı’nın merhametine kalmış durumdayız!


VS. Köşesi. (Meyliniz hangisine)

Fred mi George mu? George.
Kanlı Baron mu Nerdeyse Kafasız Nick mi? Neredeyse Kafasız Nick.
Umbridge mi Rita Skeeter mı? Rita Skeeter!
Nimbus 2000 mi Ateşoku mu? Nimbus 2000.
Testraller mi at adamlar mı? Testraller.
Şahgaga mı Dobby mi? Şahgaga.
Lupin mi Deli Göz mü? Lupin.
Çapulcu Haritası mı Görünmezlik Pelerini mi? Çapulcu Haritası.
Crabbe mi Goyle mu? Goyle.
Luna mı Ginny mi? Luna.
Dumbledore'un Ordusu mu Zümrüdüanka Yoldaşlığı mı? Zümrüdüanka Yoldaşlığı.
Tonks mu Molly mi? Tonks.
Cornelius Fudge mu Rufus Scrimgeur mu? Cornelius Fudge.
Godric's Hollow mu Hogsmeade mi? Hogsmeade.
Üç Süpürge mi Domuz Kafası mı? Üç Süpürge.
Zonko'nun Şaka Dükkanı mı Balyumruk Şekerci Dükkanı mı? Zonko'nun Şaka Dükkanı.
Ruh Emiciler mi Ölüm Yiyenler mi? Ruh Emiciler.
Hufflepuf mı Ravenclaw mu? Ravenclaw.


*Bu röportaj, şu an erişimi bulunmayan Nimbus mag isimli dijital kültür mecmuası için 2015 yılında yapılmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yazmama'ya Dair - I

Koca Bey ve Titrek Fincan Hanım

A Walk To Remember